Ben kimim?
Merhaba, ben Anıl, 25 yaşında bir yazılım tutkunuyum. İşin garibi, bu tutku bana genellikle kafa karıştırıcı, ama bir o kadar da eğlenceli bir yolculuk sunuyor. ADHD ile baş etmeye çalışırken, iş dünyasında ve özel hayatımda her şey bazen kaos gibi görünüyor, ama tam da bu yüzden beni heyecanlandırıyor. Her sabah 8'de uyanıp, akşam 2'ye kadar bilgisayarımın başından kalkmadan çalışmak benim için artık sıradan bir hale geldi. Bazen kendimi ırgat gibi hissediyorum, ama o kadar çok şey öğreniyorum ki, hiç şikayet etmiyorum.
Bunları yaparken bir yandan PHP, .NET ve C# öğreniyorum. Henüz profesyonel seviyede değilim, ama her geçen gün bir adım daha atıyorum. Bu teknolojiler bana bazen baş ağrısı gibi gelse de, aynı zamanda heyecan verici ve keşfetmeye değer. Bir yandan WordPress, SEO dünyasında da kendi izimi bırakmaya çalışıyorum. Web siteleri yaparken, SEO optimizasyonu yaparken ve içerik üretirken saatler geçiyor. Kafamda, bir hedefe varmanın değil, o hedefe giden yolculuğun önemli olduğu fikri sürekli dönüp duruyor.
Ama şu da var, tüm bu süreçte yalnız değilim. Çünkü sevgilim var. Sevgilim, bu yolculukta bana sadece bir partner değil, aynı zamanda en büyük destekçim oldu. Birlikte geçirdiğimiz her an, bana hayatı ve bu zorlu yolu daha katlanabilir hale getiriyor. Onunla her şey daha anlamlı hale geliyor. Yazılım kodlarına gözümü daldığımda, bazen bilgisayarın karşısında saatlerce geçirdiğimde, o bana her zaman moral kaynağı oldu. En zor anlarımda yanımda olarak, birlikte kahkahalarla zorlukların üstesinden geliyoruz. İşler ne kadar karışık olursa olsun, birlikte her zaman çözüm arıyoruz.
Sevgilimle birbirimize verdiğimiz bu destek, her şeyin üstesinden gelmemi sağlıyor. Yeri geliyor, gece 2'ye kadar bilgisayarın başında çalışırken o, bana yeni bakış açıları sunuyor, bana motivasyon veriyor ve bazen de sadece "Hadi biraz ara ver" diyerek beni rahatlatıyor. Birlikte hedeflerimize ulaşmak için birbirimizi motive ediyoruz. Onun yanımda olması, zorlukları daha kolay aşmamı sağlıyor. O sadece bir sevgili değil, aynı zamanda bu çılgın yolculukta bana en büyük yardımcı.
Çalışma düzenim mi? Sabah 8'de başlar, gece 2'ye kadar devam eder. Haftada 6 gün bu tempoda çalışmak bana sıradan bir şey gibi geliyor, çünkü bir şeyleri başarmanın, bir hedefe varmanın ve her gün biraz daha iyiye gitmenin verdiği tatmin, her şeyin önünde. Hem WordPress projelerimle, hem yazılım öğrenme yolculuğumla, her gün yeni bir şey öğreniyorum. Bu tempoyu seviyorum, çünkü her gün bir parça daha gelişiyorum ve sevdiğim şeyleri yaparken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum.
Kara mizah? Evet, bu hayatı biraz komik hale getirmeliyim. Çünkü işler, projeler, kodlar bazen öyle bir noktaya geliyor ki, gülmekten başka çarem olmuyor. Geceleri uykusuzlukla baş ederken, ekranın karşısında bilgisayarımı inatla kullanarak kod yazıyorum ve bir yandan da her şeyin çılgınlığını gülerek kabulleniyorum. Sonuçta, bu hayatın içinde yapmam gereken her şeyin bir parçası olarak, gülmek bir tür terapi gibi.
Dijital göçebe olma hayali kuruyorum, ama o hayale giden yol o kadar karmaşık ki, şimdi en önce şu anki projelerime odaklanıyorum. Göçebe olmanın hayalini kurarken, aslında burada, bu bilgisayarın başında kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Bir gün bu hayalim gerçek olur mu, kim bilir? Ama o zamana kadar, sabah 8'den gece 2'ye kadar çalışarak, öğrendiklerimle ve sevgilimin desteğiyle, hedeflerime bir adım daha yaklaşacağım.
Hayat ne kadar karmaşık ve çılgın olursa olsun, ben ve sevgilim birbirimize olan desteğimizle bu yolculuğu birlikte kat ediyoruz. Bu yolda ilerlemek, bu hedeflere ulaşmak, hayatı biraz daha kolay hale getirmek için her şeyin üstesinden gelebiliriz.
